SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

CİHAD BAHSİ

<< 2689 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ قَالَ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ الزُّهْرِيِّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لِأُسَارَى بَدْرٍ لَوْ كَانَ مُطْعِمُ بْنُ عَدِيٍّ حَيًّا ثُمَّ كَلَّمَنِي فِي هَؤُلَاءِ النَّتْنَى لَأَطْلَقْتُهُمْ لَهُ

 

Muhammed b. Cübeyr b. Mut'îm'in babasından rivayet olunduğuna göre;

Nebi (s.a.v.) Bedir esirleri hakkında;

 

"Eğer Mut'îm b. Adiyy sağ olsaydı da şu kokmuşlar hakkında şefaatta bulunsaydı onun hatırına bunları serbest bırakırdım." buyurmuştur.

 

 

İzah:

Buhârî, hums; meğazi

 

Hz.Peygamber'in müşrik Mut'îm'i, oğlunun yanında bu şekilde saygıyla anması, Mut'îm'in oğlu Cübeyr'in gönlünü İslam'a ısındırma gayesine matuf olabileceği gibi, gerçekten mut'imin yaptığı iyilikleri dile getirmek için onu bu şekilde yadetmiş de olabilir.

 

Çünkü Mut'im b. Adiy aslında Hz. Peygamber'e kötülük eden müşrik­lerden biri olmakla beraber, müşriklerin müslümanları açlığa mahkum et­mek için uyguladıkları boykot kararının metnini yırtan kimsedir.[bk. Koksal M.A., İslam Tarihi, Mekke Devri, 281.]

 

Ayrıca Hz.Peygamber, taif seferinden sonra Nahle'ye gelip geceleyin namaza durmuştu. O sırada Nusaybin cinlerinden yedisi oradan geçerken Hz.Peygamberin okuduğu Kur'an-ı Kerim'i dinleyip müslüman oldular. Hz.Peygamber orada birkaç gün kaldıktan sonra Mekke'ye yöneldi. Fakat yalnız başına Mekke'ye girmesi çok tehlikeliydi. Mutlaka birisinin himaye­sine ihtiyacı vardı. İşte Mut'im bu görevi de yüklenerek Hz.Peygamberin Mek­ke'ye sağ-salim girmesini sağladı.[bk. Koksal M.A.. islam Tarihi, Mekke Devri, 318.]

 

Ulemâ, savaşçı esirlere yapılacak muamele hususunda ihtilâfa düşmüşler­dir. İmam Şafiî'ye göre devlet reisi esirleri isterse öldürtür, isterse karşılıksız olarak serbest bırakır, ister fidye karşılığında serbest bırakır, isterse köle ya­par. Hasan-ı Basri (r.a)'ye göre ise, esirleri öldürmek mekruhtur. Binâena­leyh, esir ya fidye karşılığında ya da karşılıksız olarak serbest bırakılır. Atâ (r.a) da bu görüştedir. Rivayete göre ıstaharın ileri gelenlerinden bir esir öl­dürülmek üzere Hz.İbn Ömer'e gönderilmişti .İbn Ömer (r.a), "...Ondan sonra artık (esirleri) ya lütfen bırakır veya karşılığında fidye alırsınız.”[Muhammed 4] ayet-i kerimesini okuyarak o esiri öldürmekten imtina etti. İbn Şîrîn ile Mü-câhid (r.a)'in esirleri öldürmenin mekruh olduğu görüşünü taşıdıkları riva­yet edilmektedir. Hanefi ulemâsının bu mevzudaki görüşü Ed-Durru'1-muhtar isimli eserde özetle şöyle açıklanıyor:

 

Hükümdar, esir aldığı kafirler, islamiyeti kabul etmezlerse muhayyer olup dilerse onları öldürür, dilerse köle olarak kullanır, dilerse müslüman-lara haraç ve cizye vermek üzere kendilerini hür ve zımmî olarak bırakır. Arap olan müşrikler ile mürtedler ehl-i zimmet olarak bırakılmaz (kılıçtan geçirilir)

 

Kafirleri yenip esir ettikten sonra, islamiyeti kabul ettikten sonra olsa bile meccanen salıverilmeleri haramdır. Çünkü gazilerin hakkı taalluk etmiştir. İmam Şafii Allahu Teâlâ'nın:

 

"Ya iyilik (karşılığında hiçbir şey almayarak azâd) edin, yahut fidye (alın)" nazm-ı cehlinin gereğince esirlerin meccanen bırakılmasını caiz görmüştür..

 

Hanefîler; İmam Şafii'ye, "bu ayet-i kerime, "Müşrikleri, nerede bu­lursanız öldürün" ayet-i kerimesiyle neshedilmiştir." diye cevap verirler, Harb ettikten sonra kafirlerden biraz mal alıp da esirlerini salıvermek şer'an haramdır. Ama harb bitmeden önce mal karşılığında esirlerin bırakıl­ması caizdir. Müslüman esir karşılığında caiz değildir. Imameyn'e göre ca­izdir. İmam-ı A'zam'ın iki rivayetinden kuvvetli olanı da budur.[Davudoğlu Ahmed, İbn Abidin Tercemesi ve şerhi, VIII, 399.]

 

Bu mevzuda İbn Abidin de şöyle diyor; "Hatta (esirlerin) mal veya müs­lüman esir karşılığında bırakılmaları da caiz değildir, ihtiyaç zamanında mal karşılığında bırakılmaları caizdir. İmam Muhammed'e göre çocuğu olmayacak. derecede yaşlı olursa mal karşılığında bırakılması caizdir, tmameyn'e göre ise müslüman esir karşılığında bırakılması caizdir. Diğer üç mezheb imamlarının kavilleri de böyledir. Nitekim RasûM Ekrem Efendimiz, bir müş­rikle iki müslümanı değiştirmiştir. Bir müşrik kadınla Mekkelilerin esir etti­ği müslümanları değiştirmiştir."[Müslim, nezr] Ben derim ki; Kâfir esirlerin mal karşılığında bırakılmalarının haram olması ihtiyaç olmadığına göredir. Ama ihtiyaç olursa mal veya müslüman esir karşılığında bırakılmaları caizdir."[Bak Davudoğlu A. İbn-i Abidin Terceme ve şerhi, VIII, 401.]